Dr. Asım Abdülsamet Pekiy
Adını Safahat’tan alır. Anne tarafından Mekke’ye uzanan soyunun verdiği asaletle dedesi, doğduğu gece adını kulağına fısıldamıştır. Allah vergisi hafızası sayesinde adını dört yaşındayken iyice hatırlamış, bir daha da unutmamıştır. Soyadlarını bizzat cumhuriyetin tanıdığı yetkiye dayanarak nüfus memuru vermiştir.
Bir dedesi, “Soyadımız “Peki” olsun, soyumuz hep “Peki efendim” demesiyle ünlüdür. Fakat efendi sıfatı devrim kanunlarına aykırı olduğunu için sadece “Peki” olsun” buyururken, diğeri şöyle hikaye etmiştir hadiseyi: “Hayır, doğrusu “Pekiyi”dir. Pederimizin ilk mektepte sadece uyum notu “Pekiyi” olduğu için lakabımız öyle kalmıştır.”
İşte bu zorlu tarihi nazari ve ameli meseleyi nüfus memuru “Pekiy” yazmak suretiyle çözmüştür. Ortayı bulmak, vasatı tutturmak hep iyidir. Nüfus memurunun ağır işittiği ve kıt imlasıyla çok soyadını berbat ettiği de rivayet edilir ama devlet kurumlarını kötüleme hastalığına yormak lazım bunu.
“Abdülsamet” ismi de, büyük büyük dedemize zamanın idman yurdu hamilerinden Aziz efendinin, “Öyle değil mi Samet” suallerine hep ve anında müspet cevaplar vermesiyle aileye yadigar kalmış isimlerdendir. İsmi böyledir.
Şeceresi şöyledir:
Atalarının bir yanı Mekke’ye kadar uzanır. Hatta daha eski atalarının yazıyı icad eden Sümerlilere kadar gittiği, ailede katip olduğu rivayetleri varsa da böyle doğrulanması güç şeylerle övünmenin yersizliğini de bilir. Atalarının öbür yanı Tanrı dağlarına uzanır. “Tamam tanrı dağı güzel ama, doğrusu Allahuekber dağları olmalı bunun. Haydi gidip bunu bulalım” diye yola çıkmış, birkaç nesil sonra da Erzurum civarına yerleşmişlerdir. İşte bu doğal haldeki Türk-İslam sentezi, hayatı boyunca ilmine ve amellerine yegane yol gösterici olmuştur.
Eğitimi öyle böyle değildir:
Evvel emirde aile terbiyesi zaten yukarıda anlatıldı. Ahiren, hem güzide eğitim kurumlarına devam etmiş hem de kendi kendini yetiştirmiştir.
Hayatında her şeyi açık yapmayı sevdiği için, açık öğretim fakültesini başarıyla tamamlamıştır. Lisans üstü çalışmaları sırasında vesayet güçleri tarafından hayli mağduriyetlere duçar edilmişse de, AK Parti oyunu bozduktan sonra, “Cemiyet ve Devlet Büyüklerini İncitmeden Evet Demenin Yolları” başlıklı teziyle master olmuştur.
Peşinden Batı’ya gidip ilimde ve amelde neler yapıyorlar diye teftiş hevesine boğulmuş, okyanus ötesinde altı yıl doktora ve post doktora çalışmalarına katılmıştır. Okyanus ötesindeki ilk durağı Falkland Adaları olup, iki ay gibi kısa bir sürede orada üniversite olmadığını, olan okulların da nedense İspanyolca eğitim öğretim verdiğini görse de azmi kırılmamış, altı ay gibi kısa bir süre içinde Oklahoma’ya ulaşmayı başarmıştır. Bu seyahatinde Piri Reisin Haritası’nın faydalarını çok görmüştür.
Neticede dönmüş ve tahsil ettiği ilim irfanıyla memlekete hizmete koyulmuştur. KASSAM’a katılmasının yegane sebebi, bu müstesna tefekkür teşkilatının hizmette seviyeyi arş-ı alaya çıkarmasıdır. KASSAM’ın bütün sınavlarını geçmiş olması, bu satırların muharririnin salahiyetinin yegane kanıtıdır.
Kassam Yazilari:
